3 Ağustos 2016 Çarşamba

Tevbe Suresi 129 ayet ve hikmetleri





Ayetin meali: “Resulüm! Eğer -büyük bir şefkat ve samimiyetle kendilerine ders vermek istediğin- adamlar, yine de aldırmaz, senden yüz çevirirlerse, de ki: Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur. Ben yalnız O’na dayanırım. Çünkü O, büyük Arş’ın, muazzam hükümranlığın sahibidir.”(Tevbe, 9/129).

      Eğer çok mühim bir veya birden fazla hacetiniz varsa;Cuma gecesi saat 24:00 ten sonra (yani Cumartesine giren gün) Allah icin 4 Rekat Hacet namazi kılın. Ve ardından 2001 kere Tevbe suresinin 129. Ayetini okuyun. Okuduğunuzda içinizde ne şüphe, ne fesatlık ,ne de bir kuşku olsun. Hepimiz biliyoruz ki şüphe ile yaklaşılan hiç bir şeyde başarılı olunmaz. O yüzden olacağına inanarak dualarımızı yapmalıyız. Tevbe 129.ayeti “Bismillahirrahmanirrahim Fe in tevellev fe kul hasbiyallahü la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil aziym” Manası: “(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O’na güvenip dayanırım. O yüce Arş’ın sahibidir.(Diyanet çevirisi) Kenz’ül Havas’ın yazarı Seyyid Süleymanel-Hüseyni şöyle yazmış: Her gün yedi defa bu ayeti okuyan kimse Cenab-ı Hakk’ın dünya ve ahirette lütuf ve inayetine mazhar olur. Her zorluktan kurtulur. Meşru olan her isteğine kavuşur. Bazı havas uleması, her gün sabah namazından sonra bu ayetin 11 defa okunmasını tavsiye etmişlerdir. Benim kendimin ve tavsiye ettiğim kimselerin tecrübeleri sonucu derim ki, bu ayet-i kerimeyi okumaya devam eden kimseler için büyük bir ilahi inayettir. Buna devam eden çok büyük yarar sağlar.Bu sebeple dilini bu ayete alıştırıp, sabah akşam, her ne zaman olursa,sayısız olarak okunmalıdır.


Bu ayette, bütün dünyaya karşı meydan okuyan Hz. Muhammed (a.s.m)’i, hadsiz düşmanları karşısında zaafa düşmemesini tavsiye eden, onun koruyucusunun Allah olduğunu ders veren, ona dayanmasını, güvenmesini söyleyerek teselli eden bir muhteva söz konusudur.

- “Eğri doğru ne isteği varsa Allah kabul eder” ifadesi, bir temenniden ibarettir. Yoksa, “Allah, şu duayı mutlaka kabul eder” demek, isabetli bir hüküm değildir. Çünkü, hiç kimse, Allah’ın yerine hüküm verme yetkisine sahip değildir. Kur’an’da “Her duaya icabet var” denilmekte, “her duanızı kabul ederim” ifadesine yer verilmemektedir. İcabet etmek, dua eden kulun sesini işitmek, çağrısını duymak, arzusuyla yakından ilgilenmek anlamına gelir. Arzulanan şeyi verip vermemek Allah’ın hikmetinin uygun görüp görmemesine bağlıdır.

Bir hasta, bazen midesini tahriş eden bir ilaç isteyebilir, ama uzman doktor bunu vermez.. Allah da şöyle buyuruyor: “Olur ki, hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur, olur ki, hoşlanıp arzu ettiğiniz bir şey de sizin için şerli/kötü olur. Gerçeği Allah bilir, siz bilemezsiniz.”(Bakara, 2/216).

Ebu Davud'un süneninde rivayet olunduğuna göre; Ebu'd-Derdâ Hazretleri demiştir ki, "Her kim sabah ve akşam yedi kere bu ayeti okursa, Allah Teâlâ o kulun önemsediği şeylere kifâyet eder". (Suyuti, ed-Dürrü'l-mensur, 4/334; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini, ilgili ayetlerin tefsiri)

Yedi defa okunmasının sırrına gelince; Ayetin merkezinde oturan cümle “hasbiyellah” dır.

a. “Allah bana yeter” mealindeki “hasbiyellah” cümlesine kadar yedi kelime kullanılmıştır. Buna bir tevafuk düşünülmüş olabilir.

b. Okunmayan vasıl elifi hariç, “hasbiyellah” cümlesinin yedi harfi vardır. Bu sayı göz önünde bulundurulmuş olabilir.
 Kaynaklar:Derleyen By Eyyupk

http://m.sorularlaislamiyet.com/index.php?oku=179920
Kenz’ül Havas İkinci Cilt 313. Sayfa
Share:

0 yorum:

Yorum Gönder