Allah CC. Öyle yücedir ve alim ki insanların kendisiyle ilgili soracağı her soruyu önceden bilir. Bu milyonlarca soruya tek bir kelime ile muhteşem bir cevap verebilir. Allah niye yarattı? Nasıl yaratıyor? Kullarına nasıl bakıyor? Zamanın göreceli olmasını nasıl idare ediyor? Sever mi? Düşünür mü?...
İşte o tek kelimelik cevap; İnsan.
Allah insana yine insanın kendisini göstererek cevap verir. Çünkü her sanat eseri sanatçıya dair ipuçları taşır. Sanat üzerien işlenen detay ve teknoloji arttıkça üreten hakkında daha fazla bilgi ve hikmet sunar. Bu yönüyle insan, dünyadaki varlıklar içinde Allah hakkında en fazla bilgi ihtiva eden en kompleks ve üstün varlıktır. Elbette görünüşü ile değil, çünkü Allah şekillere ve renkelere benzemekten münezzehtir. O şekillerin alamayacağı bir güzellik ve azamate sahiptir. Şekil ve renkten oluşan oluşan herşeyin güzellik yada etkileyicilik kapasitesi sınırlıdır. Allah’ı görmek içi ilahi gözler ve bambaşka bir yaratış gerekmektedir.
Şmdi Allah kainat ilişkisini insan üzerinde anlatalım;
Allah uzayda ol deyince yoktan olur; insan hayal dünyasında ol deyince yoktan olur. (Allah’ın eli ve izniyle her daim )Allah uzayda sistemler tasarlar; insan hayal dünyasında…Allah yarattığını yok olmasını dilemekle yok eder; İnsan da hayalgücünde yok olmasını istediğini..Allah uzaydaki zaman ve mekandan üstün ve herşekilde hakimdir, kendisi uzaydaki zamana tabi olmaz. İnsan da hayalgücünde iç içe geçmiş zamanlar ve boyutlar yaratabilir, kendisi de hayalindeki zaman ve mekana tabi olmaz
Allah’ı uzayda yaratılan düşük düzeydeki varlıklar nasıl kaıl erdiremezse. İnsanın hayal dünyasında ki iki boyutlu bile olmayan hayalden varlıklar, insanın muhteşem beyni ve varlık hissine asla yaklaşamazlar.
Allah insana bilinmek ve insan tarafından tanınmak için; kendi evreni gibi bir evren vermiştir ancak küçük ve öz bir örnek olsun diye. Böylelikle onu kendini bilmekle sorumlu tutar. İnsan içinde uluhiyet hissini tattığı için hayal dünyasında, dışındaki gerçekler alemini görünce derhal Rabbini hatırlar ve kendiliğinden bilir olur.
Bazı ateistlerin sorduğu Allah kaldıraayacağı taşı yaratabilir mi? Vb. tüm paradoks sorular bu misal ile kolayca cevaplanır. Nasıl hayalde her yaratılan taş aslında yok ise insanın varlık düzeyine göre, Allah içinde bu kainat ancak enerji ve ilim elinde ki bir hayalden ibarettir. Bizlerin hayalleri 2 ve altı boyutlu, kısıtlı enerjili, onukiler 3 ve üzeri boyutlu sonsuz enerjili olarak tarif edilebilir.
Tüm kainat Allah’tandır. Allah’tan ayrı bi yerde değildir. Allah’ın kendisi değildir. Nasıl hayalimizde ki evren bizden bir parça ise ve bizden ayrı değilse. Biz dileyene kadar hayalgücümüzde zaman ve mekan yoksa işte uzayda da böyledir.
Nasıl Kuran da alatıldığı gibi isan ne yöne baksa rabbinin yüzünü görürse, bizim hayalimizdek varlıklarda aslında ne yöne baksalar bizm onlara göstermek istediğimiz yüzümüzü, bizim eserimizi ve ruhumuzu görürler kendi kapasitelerince. Dilersek o hayalet varlıklara kendi varlığımızı daha derinden hissedecekleri bir boyut bir pencere açabiliriz. Onlar bunu görünce hayretten şekil değiştirebilir veya delirebilirler. Herşey bizim elimizde. Biz de O’nun ellerindeyiz.
Bu misal ile Kuran ve hadisler birebir örtüşmekte ve sorulan her türlü soruya cevap mantıklı verebilmek mümkündür. İnsan kainatın küçük bir numunesidir ve O sembolik kainata ilahın ruhundan gelen ruh halife kılınmaktadır. Fakat bu halini göremez, özelliklerinden yararlanamaz çünkü 5 gözlü bir hapise kilitlenip, kalbinin üzeri nefsani arzularla toz tutunca kör olur. Ruh acı çeker
0 yorum:
Yorum Gönder