16 Mart 2019 Cumartesi

Yüz Kalbin Aynasıdır

Büyük velîlerden Abdullah el-Ensârî el-Herevî Hazretleri buyurmuşlardır ki :
Her sabah kalkdığında aynaya bir bak. Eğer yüzün güzelse, o gün kötü bir iş yapma ki iki güzelliği kendinde cem' etmiş olasın. Yüzün çirkinse de, o gün çirkin bir iş yapma ki iki çirkinliği kendinde cem' etmiş olmayasın.
Kötülükler ve günâhlar, kalbi karartır, iyilikler ve ibâdetler ise kalbi aydınlatır. Kalbin karası da, zıyâsı da insanın yüzüne akseder. Bu yüzden bir insanın yüzü, aynı gün içinde bile farklı hâller alabilir. Ehl-i basîret, insanların ahvâlini yüzlerinden anlar. Biraz basîreti olan bir insan da, kendi hâlini kendi yüzüne bakarak az-çok anlayabilir.

İyilikleri ağır basan insanların yüzleri nûrânî ve güzel, kötülükleri ağır basan insanların yüzleri ise zulmânî ve çirkindir. İbâdet, tâ'at, zikrullah, hayır ve hasenât ile çokça meşgûl olup iyilikde ileri gidenlerin yüzleri, ay gibi, güneş gibi parlar. Sûre-i Âl-i Imrân'daki "وَأَمَّا الَّذِينَ ابْيَضَّتْ وُجُوهُهُمْ فَفِي رَحْمَةِ اللَّهِ / Ve emmellezînebyeddat vücûhühüm fe fî rahmetillâh" âyet-i kerîmesi bu zümreye işâret eder.

Kötülükde, günâhda ve zulümde ileri gidenlerin yüzleri ise, kapkara ve meymenetsiz olur. Sûre-i Rahmân'daki "يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ yu'raful mücrimûne bi sîmâhüm fe yü'hazu bin nevâsî vel akdâm" âyet-i kerîmesi bu zümreye işâret eder.

Sûre-i Âl-i Imrân'daki "يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ / yevme tebyaddü vücûhün ve tesveddü vücûh" âyet-i kerîmesi ise her iki zümreye birden işâret eder.

Kalbi cilâ et âyine olsun
Vahdet mehinden nûr ile dolsun
Share:

0 yorum:

Yorum Gönder