قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ قَرَأَ كُلَّ يَوْمٍ مِائَتَيْ مَرَّةٍ قُلْ هُوَ اللهُ أَحَدٌ مُحِيَ عَنْهُ ذُنُوبُ خَمْسِينَ سَنَةً إِلَّا أَنْ يَكُونَ عَلَيْهِ دَيْنٌ. (ت)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) ،" كيم قل هوالله احدى ( إخلاص سوره سنى ) هركون إيكى يوز دفعه اوقورسه _ اؤزرنده بورج ( ( قل حقى ) اولمادقجه _ أللى سنه لك كوناحلرى سلنر ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim ‘Kul hüvellâhü ehad’ı (İhlâs Sûresi’ni) her gün iki yüz defa okursa –üzerinde borç (kul hakkı) olmadıkça- elli senelik günahları silinir.”
(Sünen-i Tirmizî)
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 04 Recep 1440 Fazilet Takvimi
İHLÂS-I ŞERÎF’İN FAZÎLETİ
Kureyş müşrikleri, Fahr-i Âlem (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimize gelerek: “Ey Muhammed, kendisine ibâdet ettiğin ve bizi davet ettiğin Rabbini târif et.” dediler. Bunun üzerine İhlâs Sûresi nâzil oldu.
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), “Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn” Sûresi’ni okuyan birini işitince “Şu zât muhakkak şirkten berî oldu, kurtuldu” buyurdu. “Kul hüvallâhü ehad” Sûresi’ni okuyan birini işitti de: “Muhakkak şu zâtın günahları bağışlandı” buyurdular.
Bu sûre-i celîlenin fazîletli olması mârifetullahtan bahsettiği içindir. Kula ilk vacip olan mârifetullahtır; Rabbini bilmektir.
Bu mübârek sûre Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birine muâdildir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir gün Ashâb-ı Kirâm’ına: “Sizden biriniz her gece Kur’ân-ı Kerîm’in tamamını okumaktan âciz olur mu?” diye buyurdular, Ashâb-ı Kirâm: “Yâ Resûlallah, buna kimin gücü yetebilir?” diye sorunca, buyurdular ki:
“Kim ‘Kul hüvallâhü ehad’ Sûresi’ni okursa Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birini okumuş gibi olur. Onu iki defa okuyan Kur’ân-ı Kerîm’in üçte ikisini okumuş gibi olur. Üç defa okuyan ise Kur’ân-ı Kerîm’i hatmetmiş gibi olur.” Sonra buyurdular ki: “Ağızlarınızı (maddî ve mânevî kirlerden) temiz tutun, çünkü o Kur’ân’ın yoludur.”
Ebû Hüreyre (radıyallâhü anh) anlattı: Bir gün Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) ile gidiyordum. İhlâs Sûresi’ni okuyan birini işitti ve “Vâcip oldu” buyurdular. “Ne vâcip oldu yâ Resûlallâh?” diye sordum. “Cennet” buyurdular.
Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallâhü anh) şöyle buyururdu:
“Müminler bilhassa Receb-i şerîf ayında zikir ile ve İhlâs Sûresi’ni okumakla meşgul olmalıdırlar. Çünkü Receb-i şerîf, Hz. Allâh’ın ayıdır. Ramazân-ı şerîfte de ümmet-i Muhammed için duâ ile meşgul olmalıdır. Çünkü Ramazân-ı şerîf, ümmet-i Muhammed’in ayıdır.”
(Nefâisü’l-Mecâlis, A. M. Hüdâî ks.)
Hicrî: 04 Recep 1440 Fazilet Takvimi
0 yorum:
Yorum Gönder