1 Mayıs 2008 Perşembe

Hangi kurallara göre yaşayacağını şaşırmak. Din mi? Toplum mu? Ahlak mı? Kişisel arzular mı? Devlet kanunları mı? Çoğu zaman birbiriyle çelişiyorlar.

17 ) Hangi kurallara göre yaşayacağını şaşırmak. Din mi? Toplum mu? Ahlak mı? Kişisel arzular mı? Devlet kanunları mı? Çoğu zaman birbiriyle çelişiyorlar. Birinin istediğini öteki istemiyor. Bu halde nasıl mutlu olabilirim?

İnsan toplum kuralları, yasalar, din ve ahlak kuralları, bedensel istekler, iş ortamı kuralları, ikili ilişkilerin kuralları vb pek çok kurala aynı anda uymaya çalışır. Bu yünüyle insan onlarca efendisi olan zavallı bir köle gibidir. Birini memnun etse ötekini darıltır, birinin dediğini yapsa ötekine karşı gelmiş olur.

Bu durum şu temsili hikayeye benzer.


Bir ruh karanlıklar içinde çıplak iken bir ses işitir her yandan gelen ve tüm benliğini saran;

- Ey sen, tüm kainatın en güzel eseri ve sevgili kulum. Seni övülen ve imrenilen olarak yarattım.Senin için yüzbinlerce ağzın iftirası göz yumdum, binlerce benliği kendime düşman ettim, hakikat hakkındaki cehaletlerine göz yumdum.

Haydi öyleyse göstermelisin ki kendindeki güzelliği ve asaleti vaadim yerini bulsun. Beni anla, bana sevgili ol, ben Alemlerin İlahı olan, seni ve herşeyi yoktan vareden Allah’ım. Seni göndereceğim yerden sana verdiğim nimetlerle bana düşman olma. O kıymetli ve sırlı kalple ki benzerini kimseye vermedim; onunla benden nefret etme ve sevgime karşı gaflete düşme. İsmimin yüceliğni kalbine ve diline yerleştirdim. Haydi onu şerefiyle taşı. Asla hıyanet etme.

İnsan dedi ki;

- O gidilecek yer neresi haydi göster bana ki sana layık olduğun gibi aşkımı göstereyim ve şanına yakışır şekilde hareket edeyim. Bu sonsuz lutfuna ve okyanuslardan büyük cömertliğine karşılık bir damla olsun vereyim zaman sonsuzluğundan. Zatın yanında şu küçük nokta bile olmayan ben, siliniversin varlık diyarından, sen iste yeter ki, efendim sesin sen.
O ses;

- O yer dünya’dır. Orada iki yardımcın vardır. Yemeğin ağzına tutulacak, can pahasına korunacak, yumuşak tahtlarda gezdirilecek ve güzel bir eğitimden geçeceksin. Sana doğru ile yanlışı öğreteceğim ve kalbine yerleştirdiklerimi hatırlatacağım. Sen benim ismimi duyacaksın.

Denilenler aynen gerçekleşir ve Allah’ın kalbine yazdığı emirlerin aynısı kendisine tekrar edilerek yetiştirilir. Artık hayata hazır olarak yola düşer;

Çölde çeşitli ihtiyaçlarını tedarik için üzgün ve bitap bir halde dolaşırken yer yarılır ve içinden adı “toplum” olan büyük bir dev çıkar. O adama derki;

- Haydi bana itaat et, ne dersem aynen yap, senin efendin benim. Eğer bana tapmazsan seni arkadaşsın, kimsesiz ve alay edilip horlanmış birisi haline getiririm. Eğer benim kulum kölem olursan “sana aferim diyecekler, konuşmak isteyenler olacak, can sıkıntın gidecek, ayıplanmayacaksın” Ama bunlarda kesin değildir.

O an adı nefs (benlik) olan bir dev daha çıkar diğer taraftan ve der ki;

- Haydi bana tap, ne istersem yap ve beni efendin edin. Yoksa sana dayanılmaz acılar çektiririm, seni delirtir ve yoldan çıkarırım. Eğer yaparsan kısa süreli bir rahatlama veriririm. Ama bu da kesin değildir seni ölene kadar bir çok konuda aç bırakabilirim. Her halukarda bana uymak zorundasın.Az sonra bir ağaç yarılıp içinden bir dev daha çıkar adı “para” olan. Der ki;

- Ben ne dersem yap, benim için sabahtan akşama kadar çalış, diline beni dolayıp zikret ve benim için eğil. Eğer bunları yapmazsan seni aç ve fakir bırakırım. Herkese muhtaç edip yalvartırım. Eğer yaparsan; o zaman belki sana az bir miktar veririm ve seni rahatlatırım. Ben çok az köleme karşı cömert davranırım. Onlar da diğer devlerin hışmına zaman zaman uğrarlar.

O an gökten akıl isimli bir melek iner elinde bilgeliğin kitabı ile. Korkup, tüm bildiklerini unutmuş, zavallı adama der ki;

- Sakin ol, seni sahipsiz bırakmadık. Sana açıklayacağız; toplum devi nankördür. Ona hemen herkes taptığı halde sadece birkaç kişiyi alkışlar ve güzel sözler söyler. O kimselerde kısa sürede unutulur yada yine aynı dev tarafından iftiralarla karalamalarla slinip atılır. O bir eliyle sevse öbür eliyle mutlaka döver.

Nefs ( benlik ) devi kördür. Zevk veren herşeye sonu bela mı kaza mı felaket mi demeden saldırır. Onun her dediğini yapan ve tapan hiç kimse yoktur ki kısa ve küçük bir mutluluğun ardından ölmesin yada perişan olmasın. O en zararlı ve tehditkar olandır. O diz çökene kadar savaş bu durumda tüm felaketlerden ve körlükten emin olursun. Para devi hemen herkesi kölesi ve kulu yapmıştır. Ama çok paraya sahip olan yalnız binde birdir. O cimri ve pintidir. Seni zayıf gördükçe pis işler yaptırır. O parayı çok az kişiye verdiği gibi mutluluğu da parayı verdiklerinin çoğundan alır. Sen zevk yaşamak için koşarsın ama onun kölesi olmaktan zevke zaman ve ruh kalmaz.

Sonuç olarak para devini memnun etmeye çalışsan nefs devi çalışmayı sevmediği ve para devi her derdini çözemediği için mutsuz olur, öfkelenir. Toplum devi ise para devinin uşağıdır. Fakat zengin cimdiridir. Uşağını kendine gizli düşman eder.

Nefs devine tapsan; toplum seni azgınlıkla suçlar, kanunlar seni hapseder ve paran uçup gider. Toplum devi ise senin hiçbir ihtiyacını karşılamadığı gibi nefs devi ile hiç anlaşamaz ve birinin sevdiğini öteki sevmez. Para devininse umurunda olmaz toplum devi seni sevmiş mi anlamaz.

Melek bu sözleri söyler söylemez her devin ağzından dökülen binlerce canlı saldırır. Kadınlar, erkekler, polisler, patronlar, bilimadamları, kişisel gelişimciler, doktorlar iyi giyimli arkadaşlar…

Melek der ki;

- Seni koruyacağız, bunlar o devlerin askerleridir. Ayaklarını sabit tut. Sen ancak doğruyu yapmakla görevlisin. Mutluluk kendine muhtaç olanı esir eder. Kim ise yapması gerekli olanı, doğru olanı yaparsa mutluluk ona köle olur. O dilerse yaptıklarıyla mutlu olur dilerse onu bir kenara atar ve ilgilenmez.

Sana doğru ile yanlışı bildirdik. Hani Allah senden söz almıştı; sen yalnız efendini Allah edinecektin. Çünkü seni o yaratmış ve sana karşılık beklemeyen yardımcılar vermiş, seni eğitmişti. Sana ilahi sözler olduğu apaçık belli olan mucizeler dolu Kuran’ı göstermiş, doğaüstü işaretleri olan peygamberlerle seni uyarmış ve kalbine uluhiyeti ilham etmişti. Haydi seçimini yap öyleyse;

O insan;
- Allah’ı efendi, kanun koyucu ve ilah edinirsem ne kazanırım, yapmazsan ne kaybederim?

Melek ;

- Eğer Allah’ın kulu olursan tüm ihtyiaçların en az yeterli miktarda karşılanacak ve şu ölümlü devlerin şerrinden emin kılınacaksın. Onları dize getirene kadar biraz sabret biz sana yardımcı olacağız. Bu durumda bu dünya da mutluluk ve ilahi aşk senin olacak. Öteki alemin ise sevgilyle aşk ve gerçek nimetler yurdunun krallığı olacak. Eğer bunlara taparsan, onların insafına teslim olacaksın. Sana ne diler iseler yapacaklar. Öldüğünde seninle alay edecekler ve sen karanlıkların ellerine düşeceksin. Her yanı ateş olan enerji evreninde kendine ait yere çekilip çılgın bir ateşte enerji bedenin büzüşecek. Sen faydası olmayan bir ipe tutunmuş olacaksın. Öyleki sonu mutlaka uçuruma düşüş olan, kopmak üzere olan bir ipe sarılmış bulunacaksın. Çünkü o devler ölümle yok olur ve muhtaçtırlar.



Adam der ki;

- Bugüne dek benim her ihtiyacımı düşünen ve beni yaratan Allah en güçlü ve sonsuz olandır. Şu ömrün şu devlerin ayakların altında ezilmekle son bulacak bile olsa dönüş ona olduktan sonra “bu ne güzel sondur”. Ama o bana iki dünya da da merhamet ederse tüm devler önümde diz çöker ve galibiyet daim olarak bizim olur.
Melek;

- Allah sana nefs devine olan zaferini müjdeledi. O terbiye olup senin sevdiğini sevecek. Allah doğru ve güzel olanı ona kolaylaştıracak. Onu akıllı ve yardımcı bir köle gibi bulacaksın. Allah herşeyin rabbidir.Allah toplum devinin bir kolunu senin yardımına verecek. Seni destek ile müjdeledi. Sana dostlar ve kardeşler verecek. Öyle ki onlar kendilerinden çok seni sevecekler.Allah para devinden bir parçayı koparıp sana verecek. Seni aç ve susuz koymayacak. Fazladan da verecek. Fakat bu dünya sınav dünyası, senin savaşmanı ve şerefini göstermen için o devlerin canını hiç almayacak. Sen dilersen onlara efendi ol, dilersen kölesi ol. Kurtuluş herşeye gücü yeten ve herşeyi yoktan var edenin ellerindedir.
Share:

0 yorum:

Yorum Gönder