Allah neden bizi ve bu kainatı yaratmıştır.

(ZÂRİYÂT suresi 56. ayet)

Elmalılı Sade. 2
Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.

Kuran’ı kerimin haber veriyor ki insanlar ve cinler ancak ibadet için yaratılmıştır. İnansın inanmasın her beden Allah’a ibadet eder. Azalar kendi hal dilleriyle nefesimiz ise “huu” diyerek ve “h” ile Allah’ı tesbih ederler. . Bu durum cennette ve cehennemde bile devam eder. Orada da insan ya zevkten ve mutluluktan elinde olmadan sürekli Allah der, cehennemde de elinde olmadan acı içinde sürekli Allah der. Dünya da her insan Allah demeyi unuttuğunda dara düşürülüp zaman zaman Allah demeye çağrılır. O zaman kafirler bile farkında olmadan Allah der.

En büyük ibadet duadır. Namaz ve Oruç dahi her azanın Allah’a ayrı ayrı kendi haline göre yalvarmasıdır. En büyük yalvarış aşk halinde olur. En büyük aşk ise İlahi muhabbet nazarını görünce yaşanır. Öyleyse en büyük ibadet Allah’a aşık olmaktır ve onu istemektir diyen doğru söylemiş olur. Birde korkudan ötürü kuvvetli isteyiş ve arzulama vardır ki bunun sonuda yine aşktır. Çünkü Allah’tan ancak Allah’a sığınılabilir ve O’na sevgisine tutunulabilir. Allah’tan en çok aşıkları korkar. Çünkü bir edepsizlik ile elden gitmesinden korkulan şeyin büyüklüğünü en iyi onlar bilir.

Bir canlıyı incelediğinizde hangi yönde güçlü olarak varedilmişse o yönde yaratılmıştır ve işe yarayışlıdır. Örneğin at hızlı koşar ve insan taşımaya müsait biçimdedir. Onun yaratılış nedeni budur. İnsan dünya üzerindeki canlıların en ihtirasla isteyeni ve isteklerinde en sabırlı olanıdır. Akıl yönüylede kuvvetlendirilmiş en değerli şeyi keşfedip O’nu her ne pahasına olursa olsun almayı arzulayacak şekilde maneviyatı şekillendirilmiştir. Akıl sağlıklı çalışıyorsa derhal Allah’ı keşfedebilir ve ona erişmek, onun aşkına sahip olmak için kuşlar gibi çırpınmaya başlar. At nasıl görevi iyi anlaşılamaz da, toprakta koşmak yerine suda koşturulursa acı içinde boğulup ölür. İnsan da yaratılış gayesinin dışında bir işle meşgul olursa kendine eziyet eder. O içindeki istek Allah’a yönelirse karşılık bulur, işe yarar hale gelir. Ama balık su yerine karada nefes almaya çalışırsa acı çekerek ölür. İnsan içinde ki yoğun isteme halini ve aşkı, fani olup kendini aldatanlara, ölüp gidecek olanlara değil, baki ve her şeye kadir olan, kendine yaklaşana daha büyük bir istekle yaklaşan Yüce Rabbine yönlendirmelidir.

Dünya insanlara hizmet için yaratılmış. Güneş ve ayda insanların hizmeti için boyun eğdirilmiştir. Tüm evren, diğer boyutlar, alemler ile içindeki bilinç sahibi varlıklar ise Allah’ın sahip olduğu sonsuz güzelliği paylaşma arzusundan ötürüdür.

Allah onlara kendi derece ve hallerine göre kendi sıfatlarını gösterir. Onlarda kimi korkuyla kimi aşkla kimi hayranlıkla kendi hallerine göre O’nu tesbih ederek ibadet ederler. Yıldızlar yanarak dönerler. Galaksiler girdaplar çizer. Bazı gök sicimleri titreyerek Allah’ın azametine ayna olurlar. Allah sonsuz keremi, gizli güzellikleri dağıtma, aşkı paylaşma arzusu ile tüm kainatı yaratmıştır. Görünmek için gözler, duyulmak için kulaklar, hissedilmek için kalpler yaratmıştır.Her nefis ona yaklaştıkça Allah’ın cömertliği ve güzelliği ile mest olur.